Türkiye’deki inşaat sektöründe son yıllarda yaşanan önemli değişikliklerden biri, imar transferine yönelik yeni düzenlemeler oldu. Özellikle büyük şehirlerdeki arsa ve arazilerde değer artışını sağlayan bu düzenlemeler, inşaat projelerinin hızlanmasında ve kentsel dönüşümün başarılı bir şekilde gerçekleşmesinde kritik bir rol oynuyor. İmar transferi, bir bölgedeki kullanılabilir imar hakkının, başka bir bölgeye transfer edilmesi anlamına gelirken, bu uygulamanın bir dönüm noktası yaratması bekleniyor. Yeni dönemde, imar transferlerinde “değer” anlayışının ön plana çıkması, sektörde önemli değişikliklere neden olacak.
İmar transferi, genellikle daha düşük yoğunluklu alanlarda inşaat yapacak olan mülk sahiplerine, daha yüksek yoğunluklu alanlarda inşaat yapma izni vererek, belirli alanlarda yeni projelerin hayata geçirilmesine olanak tanır. Bu işlem, özellikle kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması, eski yapıların yenilenmesi ve şehirlere yeni yaşam alanlarının kazandırılması için önemli bir araç olarak öne çıkıyor. Ancak, son düzenlemelerle birlikte, imar transferi uygulamalarında değer kavramının daha fazla öne çıkması, süreci daha şeffaf ve adil hale getirecek gibi görünüyor.
Yeni düzenlemelerle birlikte, imar hakkı transferinin bedeli, arsanın bulunduğu bölgenin değeri ve potansiyeline göre belirleniyor. Örneğin, merkezi bölgelerdeki bir arsanın imar hakkının transferi, daha kırsal bölgelerdeki bir arsaya göre daha yüksek bir bedelle yapılabilir. Bu durum, özellikle büyük şehirlerdeki emlak piyasasında büyük bir hareketlilik yaratacak gibi görünüyor. İmar transferinde “değer” anlayışının ön plana çıkması, arsa sahiplerinin ve yatırımcıların daha doğru ve objektif bir şekilde işlem yapmalarını sağlayacak.