Türkiye’nin en kalabalık ve en riskli deprem bölgelerinden biri olan İstanbul’da yaklaşık 600 bin konutun acil dönüşüme ihtiyaç duyduğu açıklandı. Uzmanlar, vakit kaybetmeden harekete geçilmesi gerektiğini vurguluyor.
İstanbul’da Kentsel Dönüşüm Seferberliği Zorunlu Hale Geldi
Deprem gerçeğiyle yaşayan İstanbul’da, 600 bin konutun yüksek risk altında olduğu belirtiliyor. Yapılan son yapı envanteri çalışmaları ve teknik analizler, bu yapıların olası bir büyük depremde ciddi hasar göreceği uyarısında bulunuyor. Kent genelinde afet riski taşıyan bölgelerin başında, 1999 öncesinde inşa edilen binaların yoğunlukta olduğu ilçeler yer alıyor.
Riskli Yapı Sayısı Her Geçen Gün Artıyor
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalara göre, mevcut yapı stokunun büyük bir kısmı ya mühendislik hizmeti almadan inşa edildi ya da güncel yönetmeliklere uygun değil. Bu durum, özellikle 7 ve üzeri büyüklüğünde yaşanabilecek bir depremde, çok sayıda yapının tamamen yıkılabileceği riskini doğuruyor.
En Kritik İlçeler Hangileri?
Uzman raporlarına göre acil dönüşüm bekleyen konutların büyük bölümü aşağıdaki ilçelerde yoğunlaşıyor:
- Avcılar
- Esenler
- Zeytinburnu
- Küçükçekmece
- Fatih
- Bayrampaşa
- Üsküdar
- Kartal
- Maltepe
- Bahçelievler
Bu ilçelerdeki eski yapı stoğunun büyük kısmı 1980 ve 1990’lı yıllarda yapılmış, deprem yönetmeliği yetersiz dönemlere ait yapılardan oluşuyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Süreç Yavaş İlerliyor
İnşaat mühendisleri ve şehir plancıları, İstanbul’da kentsel dönüşüm süreçlerinin halen yeterince hızlı işlemediğini belirtiyor. Yasal prosedürlerin karmaşıklığı, mülkiyet sorunları ve finansman yetersizlikleri, sürecin önündeki başlıca engeller arasında yer alıyor. Ayrıca vatandaşların taşınma sürecindeki endişeleri ve yeni yapıların yüksek maliyetleri de dönüşüm oranını olumsuz etkiliyor.
Devlet Destekli Modeller Yaygınlaştırılıyor
Son dönemde hem merkezi hem yerel yönetimler, kentsel dönüşüm sürecini hızlandırmak için çeşitli destek modellerini devreye aldı. Özellikle dar gelirli vatandaşlara yönelik:
- Faizsiz kredi olanakları
- Taşınma ve kira yardımları
- Hızlandırılmış ruhsat ve izin süreçleri
- Rezerv yapı alanlarıyla alternatif konut çözümleri
gibi teşviklerle vatandaşların sürece daha kolay adapte olması hedefleniyor.
Yapı Envanteri Çalışmaları Sürdürülüyor
İstanbul’da yapı güvenliği konusunda bilgi eksikliği yaşayan bina sahipleri için mobil tarama ekipleri, dijital başvuru sistemleri ve e-devlet üzerinden sunulan risk analizi başvuruları aktif durumda. Özellikle 2000 yılı öncesi yapılarda oturanlara, yapı dayanıklılık testi yaptırmaları ve dönüşüm için resmi başvuruda bulunmaları öneriliyor.
Deprem Gerçeği İle Yüzleşilmesi Gerekiyor
Marmara fay hattı üzerinde yer alan İstanbul için bilim insanları, önümüzdeki 30 yıl içerisinde 7 büyüklüğünde bir depremin olasılığını oldukça yüksek görüyor. Bu durum, sadece bireysel değil, kamusal önlemleri de zorunlu hale getiriyor. Afet yönetimi planları, altyapı yenilemeleri, ulaşım yollarının afet durumuna göre düzenlenmesi gibi başlıklarda da kapsamlı projelerin devreye alınması bekleniyor.
Kentsel Dönüşümde Yeni Yaklaşımlar Gündemde
Geleneksel yık-yap modelinin ötesine geçilerek, yerinde dönüşüm ve mahalle ölçekli planlama anlayışı ön plana çıkıyor. Ayrıca sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda yeşil bina sertifikalı yapılar, enerji verimli çözümler ve afet sonrası hızlı erişim sağlayacak altyapılar da dönüşüm projelerine entegre edilmeye başlandı.
İstanbul’un Geleceği Bu Sürece Bağlı
Şehircilik uzmanlarına göre İstanbul’un nüfusu, ulaşım sistemi ve ekonomik değeri göz önüne alındığında; olası bir büyük depremde yaşanacak kayıpların önüne geçmenin tek yolu, hızlı ve kapsamlı bir dönüşüm seferberliği başlatmak. 600 bin riskli konutun güvenli hale getirilmesi sadece bir inşaat faaliyeti değil, aynı zamanda bir toplumsal güvenlik ve yaşam hakkı meselesi olarak değerlendiriliyor.