Türkiye genelinde konut satışları Mart 2025 itibarıyla artış gösterirken, konut fiyatlarındaki reel gerileme dikkat çekti. Enflasyonun etkisiyle fiyatlar nominal olarak yükselmiş olsa da, reel bazda düşüş yaşandı. Uzmanlara göre piyasa, talep artışına rağmen alım gücünün sınırlı olduğu bir denge sürecine girmiş durumda.
Konut Satışlarında Artış Sürerken Reel Fiyatlar Geri Çekiliyor
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan son verilere göre, Mart ayında konut satışları geçen yılın aynı dönemine göre artış kaydetti. Özellikle büyükşehirlerdeki alım hareketliliği, piyasanın yeniden canlandığına işaret ediyor. Ancak bu tabloya rağmen konut fiyatlarında enflasyon etkisi hesaba katıldığında reel düşüş olduğu gözlemleniyor.
Yani nominal bazda artan fiyatlar, yüksek enflasyon nedeniyle reel olarak geriliyor; bu da yatırımın getirisini sınırlıyor.
Fiyatlar Yüzeyde Artıyor, Alım Gücü Geride Kalıyor
Son bir yılda konut fiyatları nominal olarak ortalama %40 artış gösterdi. Ancak aynı dönemde enflasyon oranının %68 civarında gerçekleşmesi, fiyatların reel bazda %20’ye yakın bir oranda değer kaybetmesine neden oldu.
Bu durum, yatırımcıların ve bireysel alıcıların alım kararlarında daha temkinli davranmalarına yol açıyor. Uzmanlara göre konut fiyatları her ne kadar kağıt üzerinde artıyor gibi görünse de, reel getirisi sınırlı kaldığı için piyasada temkinli bir iyimserlik hâkim.
Satış Artışının Sebebi: Enflasyondan Kaçış ve Güvenli Liman Arayışı
Konut satışlarındaki artışın en önemli nedenlerinden biri, enflasyona karşı değerini koruyacak sabit varlıklara yönelim. Yatırımcılar, döviz ve altın kadar riskli olmayan, fiziksel güvence sunan taşınmazlara yöneliyor. Bu da özellikle nakit alım yapan kesimlerde satışları destekliyor.
Ayrıca bazı bölgelerde kampanyalı projeler, vade avantajları ve fiyat sabitleme gibi satış teşvikleri de alımları destekleyen diğer faktörler arasında yer alıyor.
Kira Artışları Satın Almayı Teşvik Ediyor
Yükselen kira bedelleri, özellikle büyük şehirlerde kirada oturan bireyleri satın almaya yönlendiriyor. Aylık kira bedellerinin bazı bölgelerde konut kredisi taksitlerini yakalaması, “kiracı kalacağıma ev sahibi olurum” yaklaşımını güçlendiriyor.
Ancak burada da kredi faiz oranlarının yüksek seyretmesi nedeniyle ev sahibi olabilmek genellikle sadece peşin alım gücü olan kesimle sınırlı kalıyor.
Uzmanlar Ne Diyor? Denge Arayışı Devam Edecek
Gayrimenkul ekonomistleri, piyasada bir “denge süreci” yaşandığı görüşünde birleşiyor. Talep canlı olsa da fiyatlar reel olarak gerilemeye devam ediyor. Bu süreçte:
- Enflasyonun kontrol altına alınması
- Kredi faizlerinin düşürülmesi
- Alım gücünün artırılması
gibi faktörlerin etkili olması bekleniyor. Aksi takdirde fiyatlar nominal olarak artsa da reel düşüşler devam edebilir.
Bölgesel Farklılıklar Belirleyici Oluyor
İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde satışlar yüksek seyrederken, bazı Anadolu kentlerinde fiyatlardaki reel düşüş daha belirgin. Özellikle yeni konut üretiminin az olduğu bölgelerde talep fiyatları diri tutarken, arz fazlası yaşanan bölgelerde ise değer kaybı hız kazanıyor.
Bu da yatırımcılar için yer seçiminin her zamankinden daha önemli hale geldiğini gösteriyor.
Mart ayı verileri, Türkiye konut piyasasında satış artışına rağmen reel fiyat gerilemesinin aynı anda yaşandığını gösteriyor. Bu durum, piyasada hem yatırımcılar hem de ev sahibi olmak isteyenler için dikkatle izlenmesi gereken bir denge dönemine girildiğini ortaya koyuyor. Piyasa yönünü, önümüzdeki aylarda enflasyonun seyri ve finansal koşullar belirleyecek.